BENGÜL EDEBİYAT / SANAT
  mustafa aslan'ın bir kadının yaşamından 24 saat ile ilgili yazıları
 

STEFAN ZWEIG’DAN İKİ ÖYKÜ

 

Can Yayınları’ndan Stefan Zweig’dan yeni bir kitap yayımlandı: Bir kadının Yaşamından 24 Saat ve Bir Yüreğin Ölümü Ölümü. Yapıta adını veren iki uzun öykü yer almaktadır. Her iki öykü de psikolojik çözümlemelere dayanıyor.

 

MERHAMET VE MARAZ

 

Bir Kadının Yaşamından 24 Saat adlı ilk öykü, kumarda varını yoğunu yitirip intihara kalkışan ve onu kurtaran iki kişi üzerine kurulmasına karşın bunları destekleyen yan öğe ve kahramanlar da var. İnsan davranışlarını nelerin yönlendirdiği ve belirlediğinin ip uçlarını vermekle kalmayıp, açıkladığı yerler de var.

“İşte bundan sonra sözcüklerle anlatılması imkansız korkunç bir şey oldu; çünkü fevkalade gergin ve olağanüstü durumlar insan davranışları üzerinde öyle bir etki yapar ki, ne bir resim ne de bir söz onu aynı şimşek hızıyla tasvir edebilir.” (s.16)

 

 Bir kumarbaz ve kadının anlatıldığı öyküde asıl uzam kumarhanedir. İnsanın organlarını dillendirerek kişinin davranışlarını çözümleme, kişiliğine ayna tutma yoluna gitmiştir, yazar. Bu öyküde eller özellikle önemlidir, sözünü ettiğimiz konu açısından. Bir kumarbazın anlatıldığı öyküde zaman zaman asıl kahramanmış havasını öyküde estiren ellere bağlı olarak kişinin ruhsal durumunu açıklamada çok iyi kullanıyor, Zweig.

 

“Her adalenin bir ağız olduğu ve tutkunun neredeyse gözeneklerden fışkırdığı hissedilen böylesi konuşan elleri, o güne kadar görmemiştim, o günden sonra da hiç görmedim.  Bir an her ikisi de yeşil çuhanın üstünde, karaya vurmuş deniz anaları gibi yığılıp kaldı, yamyassı ve ölü. Sonra ellerden biri sağ el güçlükle parmak uçlarının üzerinde doğrulmaya çalıştı, titriyordu, geri çekildi, kendi çevresinde döndü, sendeledi.” (s.s. 32-33)

 

Kumarbaz bir adamı ölümden kurtaran kadının okura bir iletisi vardır. Zweig’in okurun karşısına “merhametli” birisi olarak çıkardığı kadının daha sonra acınacak bir duruma düştüğünü görüyoruz. Yazarın okura, “Merhamet maraz getirir” dediğini duyar gibiyiz.

 

YABANCILAŞMA

Bir Yüreğin Ölümü adlı öykü bir hasta adam, kızı ve karısı üzerine kurulmuş. Aynı çatı altındaki kişilerin yabancılaşmasını aşama aşama vermektedir, yazar. Aile bireylerini birbirine yabancılaştıran şey “para”dır. Her geçen gün, yıllardır aynı evi paylaşan insanlar arasında güven duygusunun köküne kibrit suyu … Bir babanın öz kızı için ne kadar kötü şeyler düşünebileceği öykü okuduktan sonra anlaşılıyor.

 

“Ah o para, kahrolası para bozdu onları… Para onları bana yabancılaştırdı… Ben aptal, tonla parayı bir araya getirdim, kendimden bile çaldım, kendimi yoksul düşürdüm, onların ahlakını bozdum.” (s.87)

 

Yaşamını eşini ve kızını kendine yabancılaştırmak için harcadığını anlıyor adam, iş işten geçtikten sonra.

 

ŞİİR

 

Gülperi Sert’in Türkçeye kazandırdığı merak öğesinin tutkulu kahramanlarını ruhsal çalkantılarıyla tetiklediği,  Stefan Zweig’ın bu yapıtında şiirsel bir anlatımdan öte şiir yüklü tümcelerle karşılaşıyoruz. Örneğin: “…acılarının karanlıkta tabutu” (s.86)

 

Stefan Zweig’in iki uzun öyküsü ruhsal analizlere dayanıyor, insandaki merak duygusunu dürtülerken. İki öyküde de yazarın bir iletisi var. Öyküyü sevdirecek türden bu kitapta yer olanlar.

 

*Stefan Zweig, Bir Kadının Yaşamından 24 Saat ve Bir Yüreğin Ölümü, Çeviren:Gülperi Sert, I.Basım:Mart 2009, Can Yayınları- İstanbul

 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol