BENGÜL EDEBİYAT / SANAT
  MUSTAFA ASLAN'IN NACİ GİRGİNSOY'LA İLGİLİ YAZILARI
 


GENÇLİK ÇIKMAZI

 


Naci Girginsoy’un Gençlik Çıkmazı küçük insanların büyük, onurlu mücadelesini anlatan bir yapıt. Ülkemizin II.Paylaşım Savaşı yılları sonrasının da yol izlencesine ışık tutan yapıtta mübadele sonrası yaşamını kazanmak zorunda kalan insanların zor yıllarına da tanıklık ediyoruz.

 


Mübadele


Gençlik Çıkmazı’nda kahramanımız anlatıcımız ve aynı zamanda yazarımız mübadeleyle Manastır (Yunanistan)‘dan Türkiye’ye gelmiştir. O geldiğinde henüz bebektir. Hatta Sunay Akın bununla ilgili olarak şunları anlatır:”Nice insanları doğduğu topraklardan ayıran bir vapur kalkar, 1924 yılında Selanik Limanı’ndan. Vapurda çıkan salgın hastalık çocukları etkiler en çok. Yarı baygın durumda birçok çocuk öldü sanılarak denize atılır. Manastırlı bir kadın, çocuğunu kurtarmak için kilime sarar ve gizler. Öldü sanılan çocuk kurtulmayı başarır hastalıktan.” Kahramanımız, aynı zamanda Gençlik Çıkmazı’nın yazarı işte bu öldü sanılan çocuktur.

 


Mübadele yalnızca Yunanistan ülkemize gelenleri etkilememiştir. Türkiye’den Yunanistan’a gitmek zorunda kalanları anlatanlardan Tasos Avgerinos, Yorgos Yoannu, Nikos Kazancakis, Agapi Molivyatis… ‘in de belirttiği gibi savaş ve mübadele nedeniyle doğdukları yerlerden uzaklara gönderilen insanların durumu sanıldığı kadar pek iyi olmamıştır.

 


Naci Girginsoy, Gençlik Çıkmazı’nda anlattığına göre mübadele nedeniyle geldikleri Türkiye’de geçim sorunları yaşamış bir ailenin çocuğudur, geçmişteki şatafatlı günleri anımsandığında. Bütün malvarlıklarını oralarda, doğup büyüdükleri yerde bırakıp gelmişlerdir. Manastır’da oldukça zengin olmalarına karşın kimileri gibi yüzsüzlük yapıp fazladan ev, arazi kapmamışlardır. Oturacak bir evi bile zor bulabilmişlerdir.

 


“Dolapta bir şey yok ki! Eski tapuların bulunduğu torba var. Eski Türkçe birçok tapu, artık değeri olmayan. Memlekette bıraktığımız evlerin, malların belgeleri.” (s.73)

İşçiler

 


Naci Girginsoy, edebiyatımızda küçük insanları ustalıkla anlatan Orhan Kemal, Sait Faik, Memduh Şevket Esendal, Sabahattin Ali… gibi önemli yazarlarımızdan biridir. Gençlik Çıkmazı da işçileri, işsizleri, sokakta gördüğümüz insanları başarıyla anlatan bir yapıt. Kahramanımız öğrenimini sürdürebilmek için çeşitli işlerde çalışmış sonunda demiryolları emekçileri arasına katılmıştır. Bu açıdan da ilginçtir, ülkemizde demiryolu emekçilerini anlatan eserlerden biri olma özelliğine sahiptir.

 


“… Arifiye’de hareket memuruydu Nuri Ağabey. Bir gece, sabaha karşı, föydömarş işlemini tamamlamış, tren de hareket etmiş, atlamış furgondan Nuri Ağabey, nasıl olduğunu bilemeden tekerlekler altında bırakmış sağ ayağını.” (s.s. 89-90)

 


Eğitim

 


Yazar, her fırsatta eğitimin önemi üzerinde durur. Kahramanımız da okumak için yoksullukla, yoklukla savaşan biridir.

 


Eğitimdeki katı tutumdan da söz eder, Girginsoy. Kız erkek ilişkileri konusundaki yanlışlıkları ortaya koyar Gençlik Çıkmazı’nda. Kız-erkek karma eğitimin iyi olduğunu imlemektedir. Çünkü kız ve erkeğin ayrı ayrı eğitilmesinin hoş bir şey olmadığını gösterir, yapıtında. Karşı cinslerin birbirlerine bakmaları bile yasak olunca… Kızlara baktıkları saptananların İnzibat Meclisi adı verilen bir cezalandırma organına verilmeleri, öğrencilerin okul dışındaki yaşamlarının izlenmesi, özellikle kızlarla konuşup konuşmadıklarının saptanması için adeta bir hafiye sisteminin kurulması…

 


“…Kızlardan kalem, kitap istemek, onlarla konuşmak yasaktı. Okul bahçesi ayrılmıştı. Izlar bölümüne geçilemezdi .Sık sık mektup araması yapılır, bir kız arkadaşımızla bakıştığımızda İnzibat Meclisi’ne verilirdik. (…) Uzaktan bakıştığımız kızlar vardı, merdiven başında, sınıf kapısında karşılaştığımız kıpkırmızı olduğumuz kızlar; korkudan utançtan bakamazdık yüzlerine.” (s.16)

 


“ Karartma Geceleri* ” ve sonrası

 


Milli Şef İsmet İnönüdöneminde başlayan roman. Rıfat Ilgaz’ın “Karartma Geceleri” dediği II. Paylaşım Savaşı yıllarını kapsar, büyük bir bölümünü. Ekmek karneyle verilmektedir. Karaborsacılar yokluğun nedenlerinden biridir. Girmediğimiz savaş yoklar ve yasaklarla insanımızın en güzel yıllarını alıp götürmüştü.

 

 

 


“Derken savaş bitti. Barış imzalandı.Savaş dışı kalmıştık ama; çok çekmiştik. Bizim kuşak, çocukluğumuzu, ilkgençliğimizi yaşayamamıştık. Yok’larla yasak’larla kuşatılmıştık. Savaş, yaşamımızın en güzel altı yılını almakla yetinmemiş…” (s.75)

 


Savaş biter. Yeni bir dönem başlar. CHP’den ayrılanların da içinde bulunanlar DP’yi kurar. Yazar, DP’nin daha önce kurulanlar gibi “kuzu parti” olmayacağını belirtmektedir. Çünkü daha önce kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası bir takım olumsuz gelişmeler sonucunda kapatılmıştır.

 


Halkın DP’den beklentisi büyüktür. Ülkede, II. Paylaşım Savaşı’na girmediği halde yokluk ve yoksulluk çekilmiştir. Güzel günlere yeni kurulan partinin götüreceği inancı vardır. İşadamları, eşraf yeni partiye katılır yavaş yavaş. Halktan da kişiler katılır DP’ye. 1946 seçimlerini DP kazanır ama sonrası…

 


“…Oy uğruna, çoğunluğun hoşuna gider sanısıyla güzel doğru yararlı, gerekli olanlar da yıkılıyordu.” (s.77)

 


Bu yılları anlatırken Girginsoy politikacılarımız ve partilere de eleştiri getirir. Halkla aralarında uçurum olduğunu “erişilmez” kişiler olduklarını belirtir.

 


Naci Girginsoy'un Gençlik Çıkmazı adlı romanı edebiyatımızda sıradan insanların başarıyla anlatıldığı usta işi yapıtlardan biridir.

 


Naci Girginsoy, Gençlik Çıkmazı, I.Basım. Ekim 2003, Çınar Yayınları-İstanbul
* Rıfat Ilgaz, Karartma Geceleri, Çınar Yayınları, İstanbul

 

 

 

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol