VİVALDİ’Yİ NASIL BİLİRDİNİZ?

 

Vivaldi klasik müziğin önemli adlarından birisi. Dört Mevsim konçertosu ise onun adıyla anılan bir yapıt. Dört Mevsim, Vivaldi’nin yaşamından belirgin izler bulabileceğimiz Laurel Corona’nın romanın da adı.

 

KESİŞEN YOLLAR

 

Laurel Corona’nın Dört Mevsim adlı yapıtı iki kız kardeşin yaşamı üzerine kurulmuş. “Vivaldi ve Dört Mevsim’le bunun ne ilişkisi var?” diye sorabilirsiniz. Pieta Hastanesi’ni merdivenlerine bırakılan Chiaretta ve Maddalena adlı iki kardeş ilerleyen yıllarda rahibelik yolunda adımlar atarken dantel atölyesinde çalışmanın yanı sıra müzik dersleri de alırlar. Vivaldi ile karşılaşmalarıysa müzik dersleri nedeniyle olur. İki kız kardeşin yolu Kızıl Rahip olarak da bilinen ünlü müzik adamı ile kesişir. Bu arada kardeşlerden Maddalena’nın müziğe olan yeteneğini keşfeder. Belli etmeden kıza destek olur. Rahibe olmak yerine müzikle uğraşmayı yeğleyen kız onun desteklerini iyi değerlendiriyor. Maddalena ile arasında bir yakınlaşma olur, ama bu duygusallıktan öteye gidemez. Sonuçta Vivaldi bir din adamıdır. “Ellerindekini korumak için aralarında bir şey yokmuş gibi görünmeliydiler.” (s.143) Bir takım hesaplar yapar, ilişkilerinin daha ileriye gitmemesinin doğru olmayacağı yargısına varır.

 

“Birden sessizleşti ve Maddalena’nın ellerini tuttuğunu ilk kez fark etmiş gibi baktı. Ellerini hemen geri çekti ama bu kez Maddalena onun ellerini tuttu.” (s. 406)

 

1695 yılında yani XVII. yüzyılın sonu XVIII. yüzyılın başlayan yapıt birkaç bölümden oluşmaktadır.Kitap atı bölümden oluşmaktadır:1-Pieta’nın İşareti, 2-Maddalena Rossa’ya Selam, 3-Chiaretta’nın Zaferi, 4- Maskeler   5-Şükran, 6-Mevsimler .

 

Vivaldi’nin ünlü yapıtı Dört Mevsim’le insan yaşamının evreleri arasında bir bağ da kurulmuş yapıtta. İki kız kardeşin çocukluğundan başlayarak anlatıldığı Dört Mevsim’de her evre bir mevsimle ilişkilendirilmeye çalışılmış. Kış ise kahramanlarımızın artık sağlık sorunları yaşadıkları, yaşamlarının sonuna yaklaşıldığı duyumsatılan son bölümler bir kış havası vermektedir.

 

VİVALDİ’NİN İLGİNÇ YAŞAMI

 

Venedik’te doğan Vivaldi’nin yapıt boyunca yaşamını sıkıntılar içinde sürdürdüğünü okuyoruz. Ünlü bir kemancı olan babası berberlik de yapmıştır. Babasının onun müziğe yönelmesinde önemli bir etkisi vardır, rahip olmasına karar vermesi gibi. Gerçi Vivaldi’nin bu yönlendirmeye sesini çıkarmadığını da öğreniyoruz, Dört Mevsim adlı romandan. Doğduğunda bir ay bile yaşayacağı belli olmaz sonraki yıllarda da sağlık durumu düzelmez. Yapıtta bunu kahramanımızın ağzından okura ulaştırıyor, Laurel Corona.

 

“Rahip olmaya kendim karar vermedim.” diye başladı. ‘Babam San Marco orkestrasında keman çalan bir berberdi. Geleceğim için endişeleniyordu.”

 

Vivaldi rahipliğe başladıktan sonra bile mutsuzdur. Onun aklı fikri müziktedir. Nefes darlığını bahane ederek cemaat rahibi olmaz.  Pieta’daki kızlar yetimhanesinin atölyesinde keman öğretmeni olur. Buradaki kızlara keman öğretir ve seslendirmeleri için yapıtlar üretir. Bir süre sonra bu görevinden ayrılır geri döner. Vivaldi’nin yaşamında önemli sayabileceğimiz Danimarka Kralı için Op.2 keman sonatı'nı Danimarka Kralı IV. Frederik’e sunması, besteler yapması ve daha fazlasını Laurel Corona Dört Mevsim adlı yapıtında okurla paylaşıyor.

 

 

TÜRK İZLERİ

 

Dört Mevsim’de Türk izleriyle de karşılaşıyoruz. Laurel Corona, Dört Mevsim’de tiyatroda canlandırılan Türk’ten söz eder. Burada yazarın herhangi bir yorumuyla karşılaşmıyoruz.

 

“Tam o sırada, Türk prensi kostümlü başka bir şarkıcı yanlarına sokuldu.” (s.339)

 

İki kız kardeşin yaşamını duygusal anlarla örerek veren Dört Mevsim adlı yapıt ünlü müzik adamının yaşamının önemli olaylarının da sunuyor. Vivaldi ve klasik müzik tutkunlarının yanı sıra başarıya nasıl ulaşıldığı konusunda da önemli ipuçları veren kitap kişisel gelişim konusuna meraklı olanlara da önerilir.

 

* Laurel Corona, Dört Mevsim, Artemis Yayınları, I. Basım:Nisan 2009-İstanbul