BENGÜL EDEBİYAT / SANAT
  mustafa aslan'ın tutiname ile ilgili yazıları
 
 

TUTİNAME

 

Dünya kültürüne önemli bir katkı sayabileceğimiz Sanskritçe aslı Sukasaptati olan (Çakasaptati) Tutiname  Behçet Necatigil’in özenli Türkçe çevirisiyle Can Yayınları  arasında çıktı.

 

ÖZENLİ BİR ÇALIŞMA

 

Yapıta Hilmi Yavuz’un  ‘sunuş’ ve Necatigil’in Tutiname’nin çeviri serüvenini anlattığı ‘Tutiname üzerine’ yazıları okuyucuya bir anahtar niteliğinde. Hilmi Yavuz, Necatigil’in Tutiname’yi 1890 tarihli Osmanlıca baskısından sadeleştirerek günümüz Türkçesine aktardığını belirtiyor.

 

“Necatigil’in ne kadar titiz ve özenli ve dikkatli bir çevirmen olduğunu belirtmeye gerek yok. Hoca Tutiname üzerine ayrıntılı bir çalışma yapmakla yetinmemiş, kendi deyişiyle ’ilmi bir araştırma yapmayı düşünüyor…’   “ (s. 11)

 

Konusu kısaca şöyle Tutiname’nin: Said adındaki tacir, akıllı bir papağan satın alır. Bir gün papağandan karısına göz kulak olmasını isteyerek iş gezisine çıkar, adam. Kocası gittikten bir süre sonra Mah-ı Şeker bir aşık bulur. Papağan kadını aşığına gitmesini engellemek için her gece hikâyeler anlatır. Otuz gece, kocası gelinceye kadar masallar anlatır. Sonunda adam gelir ve papağana yaptıklarına karşılık özgürlüğünü verir.

 

“Tuti böyle deyip karı koca arasındaki muhabbeti yeniden pekiştirdi. Hace Said de sözünde durup, seher vakti, bilge tutiyi azad etti.” (s.308)

 

BİNBİR GECE MASALLARI VE DECAMERON’DAN TUTİNAME’YE

 

Tıpkı Kelile ve Dimne gibi aslı Sanskritçe olan Tutiname, Binbir Gece Masalları biçiminde yazılmış bir yapıt. Yüz öyküden oluşan Boccaccio’nun Decameron ile de benzer ve ayrı yönleri vardır. Tutiname’de tek bir anlatıcı varken yedi genç kadınla üç genç erkeğin cumartesi ve Pazar günleri dışında öğleden sonra her birinin bir öykü anlattığı Decameron’da ise her günü bir kral ya da kraliçe yönetir. Birçok ilginç metni içinde barındıran kitabın ad sahibi bir papağan yani Tuti. O, anlatıcılık görevinin yanında kahramanlardan biridir aynı zamanda.  Oysa Decameron da hikaye anlatıcısının sayısı birden fazladır. Boccaccio’nun on günde anlatılan oluşan yapıtı Tutiname’den izlek açısından da kimi yönlerden farklılıklar göstermektedir.

 

Tuti usta bir anlatıcı. Masal anlatıcısı ama aynı zamanda da bir gerilim ustası. Çünkü sabaha kadar hanımına dinletmesi, onu oyalaması için gerekliydi, bu. Başlanılan hikaye her zaman ikinci, üçüncü hikaye bağlantı kuruluyor. Her hikaye bir öncekini tamamlayıcı niteliktedir.

 

Onu oyalaması gerekmektedir, hem de hiçbir zorlamada bulunmadan. Masallara olağanüstü öğelerin de katıldığı yapıtın her öyküsü mutlaka bir ders verme ereğinde. Bu güçlerin olması masalların kendi yapılarından kaynaklanmaktadır. Yerine göre merak duygusunu kamçılamaya yarayan olağanüstü öğeler yerine göre de çözüme katkı sunmaktadır.

 

AHLAK, FELSEFE VE…

 

Tutiname bir ahlak öğretileri içeren öykülerin toplumsal yaşamın yollarını çiziyor felsefi temellerini de göz ardı etmeyerek. Her masalın anlatılmasına/başlamasına neden olan sözün içini açıp baktığımızda toplumsal yaşama ilişkin sosyolojik görüşler bulmanın yanında insanı ve dünyayı anlamaya yönelik düşüncelerle de karşılaşıyoruz.

 

Behçet Necatigil’in özenli ve çeşitli çevirileriyle karşılaştırılarak yapılan Türkçeleştirme çabası övgüye değer. Yapıt her haliyle bir şairin elinden çıktığını belli ediyor.

 

*Tutiname, Türkçeleştiren Behçet Necatigil, I.basım: Nisan 2009- Can Yayınları, İstanbul

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol