BENGÜL EDEBİYAT / SANAT
  MUSTAFA ASLAN'IN YILDIZ SERTEL'LE İLGİLİ YAZILARI
 
Nazım Hikmet İle Serteller 

NAZIM HİKMET İLE SERTELLER

 

Yıldız Sertel’in anılarını topladığı Nazım Hikmet ve Serteller edebiyat ve politikanın yollarında dolaşmakla kalmamış ülkemizin yakın tarihini canlı bir bölümünün içinde bir olarak aktarmış. Edebiyat ve politikanın önlenemez özellikle Nazım Hikmet örneği üzerinden vermekte, dört bölümden oluşan bu yapıtta. Bölümlerin adları şöyle: Nazım Hikmet ile Serteller, Nazım Hikmet’le Yurtdışında, Nazım Hikmet’le Bizim Radyo’da, Nazım’ın Ölümü ve Sonrası.

 

TEK PARTİDEN DP’YE

 

Nazım Hikmet ve Sertel ailesinin ilişkilerinin ana eksen olarak alınan kitapta ülkemizin geçirdiği aşamaları da vermektedir. Yıldız Sertel, babası Zekeriya Sertel’in tek parti yönetimine karşı DP’nin kuruluş çalışmalarına katıldığını anlatmaktadır. Elbette bu bir ittifaktır. Hatta Sertellerin çıkardığı Tan gazetesinin kurulacak partinin yayın organı olmasını isterler. Bu görüş gazete sahiplerince onaylanmaz. Tan gazetesinin partinin yayın organı olması yerine bir dergi çıkarma görüşü benimsenir. Derginin adı Görüşler olur ve çok yakından tanıdığımız farklı görüşten kişiler bu derginin yazı kurulunda yer alır.

 

“Yazı kadrosu şöyle ilan edilmişti: Celal Bayar, T.R. Aras, Fuat Köprülü, Adnan Menderes, Sabiha Sertel, Zekeriya Sertel, P. Boratav, Aziz Nesin, M. Berkes, Niyazi Berkes, M. Şerif, A. Cemgil, E. A. Müstecaplıoğlu, M. Şerif, Dr. S. Dosdoğru, Sabahattin Ali, Nail V. Çakırhan.” (s.83)

 

DP seçimleri kazanır, hükümeti kurar. Demokrasi getireceğini söyleyerek seçim kazananlar bu kez tek parti dönemini aratacak uygulamalara girişirler. Kuruluş çalışmalarına katıldığı DP’nin büyük baskılarına uğrarlar, Serteller. Elbette Nazım Hikmeti de bunun dışında tutmak doğru olmaz. Yurt dışına çıkmak için pasaport bile vermezler. Zekeriya Sertel, Başbakan Adnan Menderes’e “ Türkiye’ye demokrasi getirmek için beraber savaşmıştık. Bir pasaport bile alamıyorum. Müdahalenizi bekliyorum.” diye mektup yazıyor. Bunun üzerine pasaport alıp yurt dışına çıkıyorlar.

 

YURTSEVER NAZIM HİKMET, TKP VE BİLEN

 

Yapıtın ana eksenin Nazım Hikmet ve Serteller üzerine oturtulduğunu yukarıda belirtmiştik.  Yıldız Sertel Nazım Hikmet’le Resimli Ay’daki çalışmalarını veriyor. Gerek Türkiye’deki yılları gerekse yurtdışındaki Nazım Hikmet’i anlatırken onun kimi kişisel özelliklerini, siyasal görüşlerini de okura aktarıyor. Resimli Ay’daki “Putları Yıkıyoruz”u yazan şairin yıllar sonra kimi eleştiri oklarını kendine yönelttiğini görüyoruz. Geriye dönük olarak çalıştırdığı eleştiri mekanizması sayesinde şairdeki siyasal yanında kişilik olarak değişim/gelişimin ipuçlarını veriyor, bu tümceler.

 

“Yıllar sonra, 1950’li yılların sonlarına doğru, Prag’dayız. Nazım’ın otel odasında annem, babam, ben sohbet ediyoruz. Nazım, birden anneme döndü, “Hanımefendiciğim, “dedi. (Anneme hep “Hanımefendiciğim” derdi.) “Biz o ‘Putları Yıkma’ kampanyasında sekterlik etmişiz. Günün büyük edebiyatçılarına çattık, onları düşman saydık. Oysa onların da Türk edebiyatına katkıları oldu. O zaman biz sektermişiz.” (s.13)

 

Nazım Atatürk ve devrimlerine nasıl bakıyordu? Yıldız Sertel’in yapıtında Atatürk ve devrimlerine olumlu baktığını görüyoruz. Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk’ün de Nazım’ı olabildiğince kolladığının imlerini veriyor okura.

 

“1930’da Hür Adam dergisinde, “Fıkracı” takma ismiyle yazdığı yazıda şöyle diyor:

Biz emperyalizmi denize döktük, çok iyi ettik, çok büyük ve muazzam bir hareket yaptık… Saltanatı devirdik, çok iyi ettik. Halifeyi dehledik, çok isabet oldu. Şapka giydik… Antiemperyalist kurtuluş mücadelesi, derebeyliği iktidar mevkinden iskat, dinle devlet işlerini birbirinden ayırmak vs.” (s.43)

 

Nazım Hikmet TKP’den atılır. Bunun sorumlusu olarak Marat kod adlı İsmail Bilen’dir. Bilen verdiği düzmece raporlarla ( yapıtta jurnal sözcüğünü kullanıyor) TKP kurucularının da içinde bulunduğu pek çok Türk’ün Sibirya’ya sürgün edilmesini, buralarda ölmesini sağlamıştır. Serteller ve Nazım zaman zaman bu kişiyle çok sert tartışmalara girerler.

 

“..Partisinden bir tokat yemiş, kovulmuştu. Moskova’da da Marat yoldaş onu uluslararası parti eylemlerinden uzak tutuyor, her fırsatta Nazım’ın zayıf taraflarını yakalayarak onu jurnal ediyordu…” (s.211)

 

BİZİM RADYO

 

Bizim Radyo’nun kurucuları arasında Nazım Hikmet, Setreler de vardır. Kuruluş amacı Türk halkına seslenmektir. Ama bir süre sonra İ. Bilen nedeniyle sıkıntılar oluşur. Bilen Bizim Radyo’yu Sovyetler Birliği’nin sesi yapmaya çalışırken, Nazım ve Serteller bunun karşısında yer alırlar. Böyle bir düşünüşü yanlış bulurlar. Örneğin: 27 Mayıs konusunda Marat (İ. Bilen) Moskova’dan telefon edip, “Darbecilere  vurun! Vurun!” (s.188) diye radyoya haber gönderir. Oysa Serteller ve Nazım bunun tam karşıtını düşünmektedirler. Yıldız Sertel’e bu konuda rapor hazırlama görevi verirler. 

 

Benim kaynağım Türkiye’den gelen gazetelerdi.En çok Yaşar Kemal’in Milli Birlik Komitesi üyeleri ile yaptığı röportajlardan faydalanmıştım. Bu subaylar Atatürkçü, antiemperyalist subaylardı.” (s.188)

 

Nazım Hikmet ile Serteller dostluğunun yanı sıra ülkemizin çok partili yaşama geçişi ve sonrası verilmekle birlikte TKP’yi de ilgilendiren konuları da yakından bilen birisinin kaleme aldığı bir yapıt bu. Bir takım kaynaklardan alıntılarla oluşturulmuş değil. Sözün kısası araştırmacılara kaynaklık edecek bir yapıt, Nazım Hikmet ile Serteller.

 

 

*Yıldız Sertel, Nazım Hikmet ile Serteller, 1. Basım:Kasım 2008, Everest Yayınları-İstanbul



 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol