BENGÜL EDEBİYAT / SANAT
  mustafa aslan'ın fahri erdinç'le ilgili yazıları
 

DESTUR YA SEFALET

 

Öykücülüğümüzün önemli adlarından Fahri Erdinç’in otuz öyküsünün toplandığı Yordam Yayınları arasında çıkan yapıtın adı Destur Ya Sefalet. Yapıtı Mehmet Ergün yayına hazırlamış. Ergün bununla da kalmayıp yazar ve öykülerle ilgili açıklayıcı bilgiler de vermiş. Fahri Erdinç’in Türkiye dönemi öykücülüğü ile ilgili verilen bu bilgiler okuru döneme ilişkin de bilgilendirmektedir. İlk öyküsünü yayımladığı yılların II. Paylaşım Savaşı’na denk düştüğünü söylenmesi bile okurun yazar ve yapıtı değerlendirmesine yardımcı olacağı kanısındayım.

 

Destur Ya Sefalet iki bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde yirmi sekiz öykü; ikinci bölümde ise Simitçi ve Beş Kuruşluk Nazarlık adlı iki çocuk öyküsü yer almaktadır.

 

Fahri Erdinç’in öyküye yönelmesinde önemli ad Sabahattin Ali’dir, Acı Lokma adlı özyaşamöyküsel romanında anlattığı gibi. Erdinç Ankara Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nde öğrencidir… Öykülerini usta yazarımıza okutması Carl Ebert’e ilişkin öykü nedeniyle okuldan uzaklaştırılmasıyla son buluyor.

 

Yoksulların Sesi

 

Fahri Erdinç’in Destur Ya Sefalet adlı yapıtında yer alan öykülerinin kahramanları genelde kimsesiz, sahipsiz yoksul kişilerdir. Geçinememekte, insan gibi yaşayamamaktadırlar. Hastalandıklarında ceplerinde paraları olmadığı için tedavilerini yaptıramamaktadırlar. Kişilerin yerleri, konumları, meslekleri değişse de ortak yanları yoksul ve sahipsiz olmalarıdır. Örneğin: On Kağıt, Destur Ya Sefalet, Felek Yar Olmadı … öykülerinde memurların geçim sıkıntılarını dile getirir.

 

Yoksul, sıradan sahipsiz insanları anlatırken de siyasal gelişmeleri yansıtmaktan geri durmaz. Kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde yapılan kimi devrimlerin yansımalarını verir okura, Fes… öyküsünde olduğu gibi.

 

Fahri Erdinç Destur Ya Sefalet adlı öyküleriyle sistemin bozukluklarını göstererek yoksul ve sahipsizlerin sesi olmuştur. Ancak onun öyküleri savsözden ibaret değildir. Ustaca kurgulanmış, önemli buluşların, beklenmedik sonuçların okuru beklediği öykülerdir bunlar.

 

Zihni Anadol

 

Devrek No:1 adlı öykünün ayrı bir yayımlanma serüveni vardır. Devrek No: 1848 adıyla gönderdiği öyküyü dergi yetkilileri okur, beğenir. Ancak adını uygun bulmazlar. Çünkü 1848  Paris Komünü’nü anımsatmaktadır, sorun çıkarabilir gözüyle bakılır yapıta. Öykünün adı bugünkü “Devrek No:1” edönüştürülerek yayımlanır.

 

Devrek No: 1 adlı öykünün kahramanları arasında yazar Zihni Anadol’da vardır. Çocuğuna tahtadan araba yapan mahkum Zihni (Anadol)’dir. Ancak bir arkadaşları hastadır. Ona çay pişirmek gerek. Bunun için yakacak gereklidir. Öyküye adını veren bu tahtadan yapılmış oyuncak kamyondur. Plakası Devrek No.1’dir. Zihni Anadol oğluna aylardır özene bezene yaptığı oyuncak kamyonu kırar ve arkadaşına çay pişirirler.

 

“…Kıvılcım’a kamyonu unutturmaya çalış daha iyi. Şu an resmine baktıkça, yaramazın dudak büktüğünü görür gibiyim. Fakat eminim ki, bu hikaye kendisi anlatılabilecek kadar büyüdüğü zaman, kamyonuna acımayı düşünmeden, evvela benden genç Karadenizlinin sağ olup olmadığını soracak…” (Devrek No:1, s.188)

 

Fahri Erdinç’in içten anlatımı ve insanımızın sesini duyuran öykülerinin

toplandığı bir yapıt, Destur Ya Sefalet.

 

Düzeyli, güzel öyküler okumak isteyenlere duyurulur.

 

 

*Fahri Erdinç, Destur Ya Sefalet, I:Basım: Mart 2009, Yordam Kitap- İstanbul

 
http://yazarmustafaaslang.tr.gg
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol