BENGÜL EDEBİYAT / SANAT
  leonardo da vinci-mustafa aslan
 

mustafa aslan'ın leonardo da vinci ile ilgili yazıları-2

 
01.11.2009-İstanbul
mustafa aslan'ın leonardo da vinci ile ilgili yazıları-2

LEONARDO DA VİNCİ VE TÜRKLER
 
Charles Nicholl, Aklın Uçuşları-Leonardo da Vinci adlı yapıtında bir ustanın yaşamını ayrıntılara inerek anlatıyor. Yapıt ayrıca Leonardo da Vinci’nin Osmanlılar’dan ve Türkler’den söz ettiği yerlerle de karşılaşıyoruz.
Rönesans ve İstanbul’un Fethi
Leonardo da Vinci’nin (1452) doğumundan bir yıl sonra Fatih 1453 yılında İstanbul’u aldı. Rönesans’ın başlangıcı olarak İstanbul’un II.Mehmet tarafından alınmasına bağlamaktadır, Charles Nicholl yapıtında.

“Rönesans’ın ne olduğu, ne zaman ve niye gerçekleştiği kesin bir tanıma sahip değil. Okullarda öğretilen şey 1453 yılında İstanbul’un Fethi’yle başladığıdır, bu durumda Urban adlı Macar silah üreticisinin bundan sorumlu olduğunu varsayabiliriz, çünkü onun yaptığı top Bizans’ın üç kat duvarlarının Osmanlı Sultanı II. Mehmet’in orduları tarafından aşılmasını sağlayan başlıca etken olmuştu.” (Charles Nicholl, s.90)
Charles Nicholl, birçok Yunan alimin İstanbul’un fethinden sonra İtalya’ya sığındığını belirtmektedir. Bunlardan birisi de Aristotalesçi Joannes Argyropoulos’tur. (Bkz. Charles Nicholl s.200)
 
Fatih ve diplomasi

Charles Nicholl, Bruno Nardini ‘nin Leonardo da Vinci adlı yapıtında “Pazziler Suikasti” olarak söz ettiği bölümde din adamlarının bir takım çıkar ilişkileri içine girip kilise içinde cinayet işlenmesine kadar giden yolda yer alabildiğini görüyoruz.“Pazziler Suikasti” ne Charles Nicholl’da yapıtında yer vermiş. Cinayetin sorumlularından Bernardo Bandini İstanbul’a kaçtığını ve Osmanlılar tarafından geri verilirdiğini yazmaktadır.

Bruno Nardini bu konuda şunları yazmaktadır: “… suikastın son kahramanı Bernardo Bandini Floransa’ya dönüyordu.Kendi isteğiyle gelmiyordu, Fatih Sultan Mehmet’in yeniçerileri getiriyorlardı onu, zincire vurulmuş olarak. Lorenzo sultana mektup yazmış, vatana ihanet, adam öldürme ve katliam suçlarını işlemiş olan Floransalı bir yurttaşın, günümüz iliyle söylemek gerekirse, “ülkesine iadesini” talep etmişti.” (B. Nardini, s.43)

Leonardo da Vinci’nin II. Beyazıt’a mektubu

Charles Nicholl, 1959 yılında bulunan Leonardo da Vinci ‘nin II.Beyazıt’a yazdığı bir mektubu yapıtına almıştır. Bu 1952 yılında İstanbul’da Topkapı Müzesi’nin Devlet Arşivi’nde bulunan belgeler arasından çıkar bu. Leonardo açıkça II. Beyazıt’a mühendislik teklif etmektedir. Onun yapmak istedikleri bugün konuşulan tartışılan ve yapılmış olan köprülerden başkası değildir.
 
“Ben, kulunuz, İstanbul’dan Galata’ya uzanan bir köprü yapma niyetinizi duydum, ve bunu yapabilecek biri bulunmadığı için bunu yapmadığınızı. Ben, kulunuz, nasıl yapılacağını biliyorum.Onu bir bina kadar yüksek yapacağım, böylece çok yüksek olduğu için kimse üzerinden geçemeyecek… Onu öyle yapacağım ki yelkenleri fora olsa bile bir gemi altından geçebilecek… Bir asma köprü yapacağım böylece biri isterse Anadolu kıyısına geçebilecek…” (Charles Nicholl, s. 479)
 
Bruno Nardini ‘nin yapıtında dikkati çeken bölümler var. Bunlardan birisi Venedik Kuşatması sırasında Leonardo da Vinci’nin Türkler’e karşı kullanılmak üzere bir takım buluşlar yapmak için odasına kapanır. Çünkü Leonardo da Vinci, “Türklerin Isonzo Irmağı’nı geçmeden herhangi bir kara parçasından İtalya’ya gelemeyeceklerini gördüğüm için… başka hiçbir yere, söz konusu ırmağın kıyısına yapılacak kale kadar her yönden uygun kale yapılamaz…” (B. Nardini, s.113) diye belirtir.

Dalgıç giysisi üzerinde çalışmaya başlar.“Sanatçı, açlığı ve uykuyu unutup su dolu bir teknenin içinde gözlüklü maskenin su sızdırıp sızdırmadığını, hava dolu tulumun kapasitesini, hava kapakçığının iyi işleyip işlemediğini, su altı giysisinin tasarımının mantıklı olup olmadığını sınıyordu.” (B. Nardini, s.113)

Leonardo yaptığı çalışmayı Türklere karşı bir savunma olarak görmez. Bu olsa olsa bir kurtuluştur, onun gözünde. Ancak Leonardo kötü amaçla da kullanılacağını düşünerek bu buluşuyla ilgili notlarını yırtıp atar. Dalgıç giysilerinin buluşu böylece dört yüz yıl geriye atar, yok ettiği çalışmaları nedeniyle.
 
“..İnsanlar bu buluşu fütursuzca kullanacaklardı, Türk donanmasına karşı meşru savunma amacıyla değil, yeni ve daha tehlikeli bir korsanlık oluşturarak, başkalarına zarar vermek için.” (B. Nardini, s. 114)

Charles Nicholl, Aklın Uçuşları - Leonardo da Vinci ve Bruno Nardini ‘nin Leonardo da Vinci adlı yapıtlarında bir sanatçının yaşamıyla ilgili ayrıntılı bilgilerin yanında Osmanlı ve Türklere ilişkin bilgiler de ediniyoruz.Kaynak:Charles Nicholl, Aklın Uçuşları-Leonardo da Vinci, Türkçesi:Sabri Gürses, I.Basım:Haziran 2008, Everest Yayınları, İstanbul

Bruno Nardini, Leonardo da Vinci, İtalyanca Aslından Çeviren Kemal Atakay, I. Basım : Temmuz 2009, Can Yayınları-İstanbul
http://yazarmustafaaslang.tr.gg/
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol