BENGÜL EDEBİYAT / SANAT
  mustafa aslan'ın yiğit okur'la ilgili yazıları
 

 

PİÇ OSMAN’IN PABUÇLARI’NDA DP İKTİDARI  (1950)

 

Yiğit Okur’un Piç Osman’ın Pabuçları iki önemli konuyu irdeliyor, birbirine bağlı olarak 1950 seçimleri sonrasında ekonomik ve siyasi alanda yaşananları anlatıyor.

 

HER MAHALLEDE BİR ZENGİN

 

Yapıtta, DP’nin 1950 seçimleri kazandığı sıralardaki İstanbul’da Sulukuleli Piç Osman’ın başından geçenler anlatılmaktadır. Paramızın üzerinde İsmet İnönü’nün resmi vardır. Türkiye’ye Marşal yardımının yapıldığı, Amerika ile yakın ilişkiler kurduğumuz devletçiliğin yerini “hür teşebbüs”ün almaya başladığı, bir dönem. Hani şu her mahallede bir milyoner yaratılacağı söylenen yıllar. Yiğit okur, yapıtın geneline egemen olan mizah havası içinde verir bunu. Her mahalle zengin edilmemiş ama her mahallede bir zengin yaratılmış ama gerisi fakir kalmıştır.

 

“Gerçi 1950 seçimleri yapılmış, üstünden üç-dört ay geçmiş, yeni iktidar devletçiliği bırakıp hür teşebbüsün destekleneceğinin  kesin işaretini vermişti. Başbakan, “Her mahallede bir milyoner yaratacağız,” diyordu. Sözü doğru çıktı; bir çok mahallenin her birinde birer milyoner yaratıldı. Ancak mahallenin geri kalanları fakir kalmayı sürdürdüler.” (s.13)

 

BÖLGE ÜLKELERİ DÜŞMAN MI?

 

DP iktidarı özellikle bölge ülkelerine kuşkuyla bakmış, okyanus aşırı bir dost edinmiş, adı ABD olan. Bu durumda, yazarın yaptığı gibi Suriye’den ülkemize gelip giden iki kişi izlenmeye başlanmıştır.  Bunların Suriye gizli servisinden oldukları savlanmaktadır. İşte bu noktada kahramanımız Sulukuleli Piç Osman’a da siyasi şubede bir devlet görevi verilmiştir. Görevi bu iki kişi belirtilen yere geldiklerinde siyasi şube polislerine haber ve bilgi vermek.

 

“Ne halt karıştırdıkları aşağı yukarı belliydi. Suriye’nin gizli servis ajanlarıydı. Ama bir türlü suçüstü yapılamıyor… Önemli olan örgütün İstanbul ayağını bulmaktı.” (s.98)

 

 

YAZAR-SANATÇI DÜŞMANLIĞI

 

Babasının valiliği sırasında “istihbarat”la ilgilendiğini düşünen siyasi şube müdürü, bu amaçla gençlik yıllarında solcu sanatçı ve yazarların peşinde dolaşmıştır. Onların masalarından eksik olmamış, bilgi almak için geçirmiştir yıllarını. Ama siyasi şube müdürü olduğunda yıllarını boşuna geçirdiğini düşünüyor.

 

“O dönem şairlerini, yazarlarının, ressamlarının oyuncularının gittiği meyhanelere, kahvelere giderdi. Görevi sol eğilimliler hakkında Siyasi Şube’ye  bilgi vermekti. Ne yapıyorlar, ne diyorlar, kimlerle ilişki kuruyorlar, yer altı girişimleri var mı? Bunları izlemek için aralarına sızmış, onlarla içli dışlı olmuştu.” (s.91)

 

İSTİHBARAT

 

Yiğit Okur, Piç Osman’ın Pabuçları adlı romanında DP döneminde yapılan istihbarat çalışmalarını mizahi bir dille eleştirmiştir. Çünkü bu çalışmalar ülke çıkarlarından çok hükümetin muhaliflerini izletmesinden başka bir şey değildir. Bir yerde devletin önemli bir kurumu siyasal iktidarın kişisel isteklerine göre çalışır duruma gelmiştir.

 

Piç Osman’ın Pabuçları DP Parti dönemini anlatan bir roman olmanın yanı sıra hükümetlerin devletin istihbarat kurumunu muhaliflerini izletmek için özel bir kurum durumuna getirdiğine değinen bir yapıt olması açısından da dikkate değer.

 

*Yiğit Okur, Piç Osman’ın Pabuçları, I.Basım:Mayıs 2009, Can Yayınları-İstanbul

 

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol